-
1 adet yerini bulsun diye
adv. as a mere formality -
2 âdet yerini bulsun diye
as a matter of form, for form's sake -
3 âdet
âdet görmek die Regel haben;(k-ne) bş-i âdet etmek oder edinmek sich (D) etwas (A) angewöhnen;âdet yerini bulsun diye um den Schein zu wahren; aus reiner Gewohnheit -
4 âdet
шту́ка (ж)* * *1) обы́чайmahalli âdetler — ме́стные нра́вы / обы́чаи
2) привы́чкаâdet ikinci tabiattır — привы́чка - втора́я нату́ра
3) менструа́цияâdet görmek — менструи́ровать
••- âdet edinmekâdet yerini bulsun diye — погов. так уж заведено́
- âdet olmak
- âdet olduğu gibi -
5 âdet
,-ti 1. custom, usage, practice. 2. habit. 3. period, menstrual period. - çıkarmak to innovate something, start a new custom. - edinmek/etmek /ı/ to get into the habit (of). - görmek to have one´s period, menstruate. -ten kesilmek to reach menopause. - olmak to become customary. - üzere according to custom. - yerini bulsun diye for the sake of custom. -
6 порядок
м1) düzenнавести́ поря́док в ко́мнате — odaya düzen vermek, odaya derleyip toplamak
в ко́мнате не́ было поря́дка — odada çekidüzen kalmamıştı
привести́ себя́ в поря́док (оправиться) — kendine çekidüzen vermek
привести́ в поря́док во́лосы / причёску — saçına çekidüzen vermek
2) ( строй) düzenпопы́тки восстанови́ть колониа́льные поря́дки — sömürge düzenini yeniden kurma girişimleri
созда́ть но́вый междунаро́дный экономи́ческий поря́док — yeni bir uluslararası ekonomik düzen kurmak
3) (обычай, обыкновение) adet, düzenпо заведённому поря́дку — kurulu düzene uyarak / uyularak
4) ( последовательность) sıraпоря́док слов в предложе́нии — грам. kelime düzeni
счита́ть в обра́тном поря́дке — sayıları ters saymak
расположи́ть что-л. по поря́дку — sıraya koymak
поря́док движе́ния (на ма́рше) — yürüyüş sırası
5) (способ, метод) usul (- slü), yol, düzenпоря́док вы́дачи виз — vize ita usulü
поря́док сбо́ра чле́нских взно́сов — aidat tahsil düzeni
я э́то говорю не в поря́дке кри́тики — bunu tenkit bakında söylemiyorum
в суде́бном поря́дке — mahkeme yoluyla
в односторо́ннем поря́дке — tek yanlı olarak
6) (свойство, качество) türявле́ния одного́ поря́дка — aynı türden olgular
ассигнова́ние поря́дка ста миллио́нов рубле́й — разг. yaklaşık yüz milyon rublelik tahsisat
7) (построение, строй) düzen, nizamприня́ть боево́й поря́док — savaş düzenine girmek
••всё в поря́дке — herşey yolunda
у маши́ны мото́р не в поря́дке — arabanın motoru işlemiyor / arızalıdır
для поря́дка — adet yerini bulsun diye
поря́док дня — gündem
-
7 as a mere formality
adv. adet yerini bulsun diye, formalite icabı, usulen -
8 as a mere formality
adv. adet yerini bulsun diye, formalite icabı, usulen -
9 Pflichtübung
Pflichtübung f SPORT zorunlu idman;eine reine Pflichtübung adet yerini bulsun diye -
10 проформа
См. также в других словарях:
âdet yerini bulsun diye — gerekli görüldüğü için değil, yalnız alışılmış olduğu için anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
laf olsun âdet yerini bulsun — konuşacak herhangi bir konu bulunmayıp rastgele söz sarf edildiğinde söylenen bir söz A hiç olur mu cümlesini de laf kıtlığında laf olsun âdet yerini bulsun diye söylemişti. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
âdet — is., top. b., Ar. ˁādet 1) Görenek Bayram tebriki bir güzel âdettir. B. Felek 2) Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre 3) Belirli yaşlar arasında kadınların ayda bir döl yatağından kan gelmesi durumu, aybaşı Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
alelusul — zf., esk., Ar. ˁalā l uṣūl 1) Yol yordam gereğince, kurala uygun bir biçimde Şimdi bunları bırak da bir defa alelusul kardeşine söyle. H. F. Ozansoy 2) Âdet yerini bulsun diye … Çağatay Osmanlı Sözlük
RESMEN — Devlet namına, resmî olarak, devlet tarafından. * Kat i olarak anlaşıldığına göre. * İsteye isteye. Bile bile. * Görünüşte, âdet yerini bulsun diye. Nezaket icabı olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük